Grup terapisi, aynı anda birden fazla kişi ile çalışılan ve  bir veya daha fazla terapisti içerisinde barındıran bir psikoterapi şeklidir. Danışanlar, uzman bakımı ve öneri almanın yanı sıra birbirleri için bir destek grubu oluşturur. Grup terapi yönteminin kullanımı, hastaneler, ruh sağlığı merkezleri veya özel klinikler gibi çeşitli yerlerde olabilir. Grup terapisi bazen tek başına başvurulan ve tedavide yeterli görülen bir tedavi çeşidi iken bazen de bireysel terapi ve ilaç tedavisi ile birlikte başvurulan kapsamlı bir tedavi planına entegre edilebilmektedir.

Grup Terapisi Nasıl İlerler? 

Grup terapisi seansları genellikle yaklaşık sekiz ila on iki kişiden oluşur. Gruplar haftada bir veya iki kez, bir ila iki saat boyunca bir araya gelir. Bununla birlikte açık ya da kapalı toplantılar şeklinde de yürütülebilmektedir.

1) Açık gruplar: Yeni katılımcılar herhangi bir zamanda oturumlara katılabilir; örneğin, Adsız Alkolikler. Herhangi bir oturuma katılmaya yeni üyeler davet eden açık bir oturumdur. 

2) Kapalı gruplar: terapi seansları çekirdek katılımcı grubuna kapalıdır; yeni katılımcılar ancak yeni bir grup kurulduğunda memnuniyetle karşılanabilir.

Tipik bir grup terapi seansı neye benziyor ?

Birçok durumda grup terapisi, sandalyelerin büyük bir daire şeklinde düzenlenmiş olduğu bir odada sürdürülür. Bu sayede  seans sırasında katılımcı her üye gruptaki diğer kişileri rahatlıkla görebilmektedir. Oturumlar katılımcılara ve gündem farklılıklarına göre değişiklik gösterirken, ortak özelliklerden bazıları şunlardır; 

  • Oturum, kendilerini tanıtan ve neden terapide olduklarını açıklayan grup üyelerinin konuşmaları ile başlayabilir. 
  • Sonraki oturumlarda (kapalı gruplarda) veya her oturumda (açık gruplarda), üyeler önceki grup toplantısından bu yana ilerlemelerini ve güncellemelerini paylaşabilirler.

Seans oturumun akışı yukarıda açıklanan faktörlere bağlı olacaktır, ancak terapist her seans içeriği için aşağıda belirtilen  genel yollardan birini izleyecektir:

1) Serbest şekil: Her katılımcı kendi isteği doğrultusunda katıldığı daha serbest biçimli bir diyolog tarzını benimserken, terapistin rehberliği ile tartışmanın ana itici güçleri olacaktır.

2) Planlanan: Diğer durumlarda, terapist, grup üyelerinin katılması planlanan aktiviteler ve beceri geliştirme alıştırmaları ile toplantı için belirlenmiş bir gündeme sahip yapı kullanabilir. 

Grup Terapisinin avantajları nelerdir? 

  • Grup terapisinde kişiler, grubun diğer üyelerinin desteğini ve teşvikini alabilmektedir. Gruba katılan insanlar başkalarının da benzer durumları yaşadığını görebilir ve bu durum kendilerini daha az yalnız hissetmelerine yardımcı olur.  
  • Grup üyeleri, diğer grup üyelerine  rol model olabilir. Örneğin, bir problemle başarılı bir şekilde başa çıkabilen birini gözlemleyerek, grubun diğer üyeleri iyileşme için umut olduğunu görebilir. Her bir kişi, iyileşme süreci ilerledikçe diğerleri için bir rol model ve destek figürü olabilir.

GRUP TERAPİSİNİN ÇEŞİTLERİ 

Grup terapi seansının genel yönü, grubun türüne bağlı olarak değişmektedir. Farklı odak alanlarına sahip birçok farklı türde grup vardır, ancak genellikle içerisinde iki kategoriden birini kapsamaktadır:

1) Psikoeğitim; Bu gruplar, üyelerine, grup terapisine gelmelerine neden olan mevcut problemi ele almaları veya onlarla başa çıkmaları için ihtiyaç duydukları bilgileri sağlama amacındadır; genellikle kapsayacak belirli konular veya modüller ile yapılandırılmıştır.

2) Süreç Odaklı; Bu gruplar daha çok deneyime, birbirleriyle paylaşmaya ve bağlantı kurmaya odaklanır; belli bir gündemden ziyade üyeler arasındaki tartışma hakimdir

En yaygın tedavi gruplarından bazıları şunlardır:

  • Kendi Kendine Yardım Grupları  

Genellikle profesyonel bir grup olmayan, ancak bir sorunla mücadele eden, başarılı bir şekilde üstesinden gelen veya ele alınan ve bu süreçte başkalarına yardım etmek isteyen biri tarafından yönetilir.

  • İlaç Grupları  

Bu grupların odağı reçeteli ilaç tedavisine uyum sağlamaktır. Asıl amaç, danışanları ilaçları hakkında eğitmek, tedavi aldıkları doktorun talimatlarına uymalarını sağlamak ve izolasyon duygularını azaltmaktır.

  • Kişilerarası Terapi Grupları  

Bu tür bir grubun mevcut sorunları anlamak için danışanların mevcut ilişkilerine daha derine ulaşılması amaçlanmıştır; Bu grupların odağı geçmişten ziyade şimdiki zamandır.

  • Psikodrama 

 Bu eşsiz grup terapisi, hayatlarının önemli bir bölümünü yapan üyelere dayanmaktadır. Bu dramatik canlandırmalar, her “sahneden” sonra tartışılan güçlü duygular uyandırabilir.

Bir grup terapisi oturumundaki katılımcıların sayısı da grubun türüne bağlıdır. Tipik olarak, grup oturumları, oturum başına bir veya iki saat süreyle haftada bir veya iki defa gerçekleştirilir. Önerilen en az seans sayısı genellikle altıdır, ancak grup terapisi genellikle bir yıl veya daha uzun süre devam etmektedir.

GRUP TERAPİSİNİN KURALLARI

Hangi tür grup terapisine katılım sağlarsanız sağlayın, terapi yapısının genel kuralları neredeyse aynı olacaktır. Katılımcıların bu kurallara grubun güvenliği ve tedavinin etkinliği için uyması oldukça önemlidir. Bazı grup türlerinin ek kuralları olabilir, ancak başarılı grup terapisi için temel olan beş temel kural kümesi vardır. Bu beş kural: 

  • Devamlılık  
  • Gizlilik
  • İletişim
  • Sosyalleşme
  • Katılım    
  1. Gizliliği Koruma: Grup terapisinde söylenen her şeyin tüm grup üyeleri ve liderleri tarafından gizli tutulması esastır. Bu kurala uymamak, grup içindeki güvene zarar verebilir ve üyelerin kendilerini rahat hissetmemesi ile iyileşme girişimlerini engelleyebilir.
  1. Devamlılık: Bu kural hemen hemen her terapi seansı için geçerli olan, oldukça önem arz eden bir kuraldır. Her üyenin her oturuma katılması, zamanında gelmesi ve tüm oturumu sürdürmesi hayati öneme sahiptir. Eksik üyeye ek olarak, değerli bilgilerden ve uygulamalardan eksik olmak, devamsızlık, geç varış veya erken ayrılma, sadece kişiyi etkileyen değil, aynı zamanda grubun da düzenini bozabilmektedir.
  1. Grup Üyeleriyle Sosyalleşme: Grup terapisi sosyal bir aktivite değildir, terapötiktir. Grup üyeleriyle çeşitli diğer bağlar kurmak, özellikle üyeler başka bir grup üyesi yüzünden kişisel bilgileri paylaşmakta tereddüt ederse, grup başarısına müdahale edebilir. Kişiler arasında oluşacak arkadaşlık veya diğer bağlar grubun dağılmasından sonraya  saklanmalı.
  1. Kelimelerle İletişim Kurma: Bu kural, hikaye anlatıcılarının aldığı standart tavsiyenin tam tersi olarak düşünülebilir. Ancak insanlar fiziksel temasa farklı tepkiler gösterirler, bu yüzden fiziksel eylemler yerine kelimelerle kendinizi ifade etmek takip etmek önemli bir kuraldır.
  1. Katılım: Üyeler katılmazsa, grup terapisinin terapötik bir etkisi olmaz! İyileşme ve yaşanılan sorun ile mücadele etme potansiyeli, grup üyelerinin birbirleriyle ne kadar bağlantı kurabileceklerini, paylaşabileceklerini ve öğrenebileceklerini temel almaktadır. Tüm grup üyelerinin tedavinin etkililiği açısından katılması esastır.

GELENEKSEL GRUP TERAPİSİNİN İLKELERİ 

  1. Klinik Ortam: Ayakta tedavi gören kişilerden oluşan tipik bir tedavi grubu haftada bir ya da iki kez 90 dakikalık süre için toplanır ve altı ila sekiz kişiden oluşur. Kişiler grupta birkaç aydan yıllara değişkenlik gösteren süreçte kalabilir. Yeni üyelerin katılımı, eski üyelerin ayrılması minimumda tutulmaya çalışılır. Terapist, genellikle birçok açıdan homojen bir grup oluşturmaya çalışır.
  1. Hedefler: Uzun süreli grup terapisinin hedefleri oldukça iddialıdır , bireysel psikoterapinin hedeflerine benzer. Kişilerin yalnızca var olan semptomlarının değil, karakter yapılarının da değişmesi umulur. Kişiler diğerlerinin de vasıtasıyla var olan uzun süreli kişilik örüntülerini fark ederler, uyumsuz bireylerarası davranışlarını tanımlarlar.
  1. Terapötik Etmenler: Grup terapisinin yapısında temel bir terapötik etmenler kümesi vardır. Bu küme, tedavi edici etmenleri içermektedir. Bütün terapilerde ortak olarak bulunmaları gerekir ancak hepsinde farklı hedeflerin sonucu olarak farklı etmenler vurgulanır. Etmenler aşağıdaki gibidir: 
  • Umut aşılama: Terapi gruplarındaki amaçlardan biri morali bozuk hastalara umut vermektir. Grup üyeleri benzer problemleri olanları ve gelişme gösterenleri gözlemleyerek umutlanırlar. 
  • Evrensellik: Kişiler terapiye bir derdi sadece kendilerinin çektiğini düşünerek gelirler. Grup içerisinde başkalarının da kendilerine benzer kaygıları, endişeleri, sıkıntıları olduğunu duymak onları rahatlatır. Biriciklik ve farklılık duyguları sakinleşir, ortak paylaşımlarda olmak onları daha iyi hissettirir. 
  • Bilgi Aktarımı: Terapi grupları açık veya gizli bir şekilde üyelere bilgi verme amacı da güder. Bazı grup terapileri ( adız alkolikler gibi) özellikle öğretici olmak üzere oluşturulmuştur. Ancak daha az yapılandırılmış olanlarda da bol miktarda açıklama yapılır.  
  • Özgecilik: Grup terapisini tamamlayan kişiler geri dönüp baktıklarında diğer kişileri kendi iyileşmelerinde önemli faktörler olarak tanımlarlar. Bu kişiler her ne kadar en başında kendilerini ‘kendine bile faydası olmayan’ olarak tanımlasalar dahi, yardım edebileceklerini ve yardım görebileceklerini görmek onlar için iyileştirici bir deneyimdir. 
  • Sosyalleştirme Tekniklerinin Geliştirilmesi: Bütün terapi grupları kişilerin sosyal becerilerinin gelişmesinde yardımcı olur. Bazı gruplarda bu rol yapma gibi daha açıktan olmayan şekillerde yapılırken diğerlerinde hayatta gerçekleştirmek istedikleri şeylerin provasını yaparak gerçekleşir. Gruplarda diğerlerine daha etkili tepki verme, daha az yargılayıcı olma daha çok empati yapabilme gibi özelliklerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır.  
  • Taklitçi Davranış: Grup üyeleri birçok seferinde terapistin yanı sıra diğer üyelerin bazı özelliklerini de kendilerine örnek olarak alırlar. Diğerlerinin gelişimini görmek onlar için geliştirici olmaktadır.  
  • Bağlılık: Grup olma, kabul edilme, değerli bir grubun değerli bir üyesi olma, ait olma fikirleri bağlılıktır. Bütün terapötik etmenler arasında en etkili olanın bu olduğu kabul edilmektedir. Grup terapisinde olan birçok kişi sosyal yaşamda yetersiz, eksik olmaktadır. Bu sebeple duygusal paylaşımları, kabulleri azdır ve geçmişte de çok fazla grup deneyimleri olamamıştır. Bu deneyimleri edinmek onlar için önemlidir.  
  • Bireylerarası Öğrenme: Bu terapötik etmen her grup için geçerli değildir. Ancak, bazı gruplar özellikle kişilerin bireylerarası becerilerini geliştirmek için kurulmuştur. Özdeşleşmeyi, açıklamayı ve uyumsuz bireylerarası ilişkileri değiştirmeyi içine alır. Terapi grubu gerçek yaşamın bir sosyal mikro kozmosu olduğu için, terapi grubunda da kişiler normal sosyal yaşamlarındaki gibi davranma eğiliminde olurlar. Bu da onların hatalarını, eksiklerini görme ve bunları geliştirmeleri için güven dolu bir ortam yaşamalarında belirleyici şarttır.

Kaynak 

Yalom, I. (2003). Kısa Süreli Grup Terapileri, Kabalcı Yayıncılık: İstanbul