Grup Terapisinde Gündem Belirleme
Bir oturuma terapistin kısa da olsa her üye ile ilişki kurmasını sağlayan yapılandırılmış bir araçla başlamak önemlidir. Terapistin her hasta ile ilgili geniş bilgisi varsa acil gündem belirlemek kısa zaman alır. Yapılandırılmış bir şekilde her üyeye söz vermek, terapistin odadaki herkesle ilişki kurmasını sağlar.
Eğer terapist grubun kendi kendisine oturuma başlamasını teşvik ederse, grup içerisinde sessizlik, şaşkınlık, buzları kırmaya yönelik yorumlar ve konuşma için uygun konu arayışları söz konusu olacaktır. Ancak uzun süreli dengeli olan bir grupta deneyimli ve öncelik yapabilecek üyeler oturumu başlatma sorumluluğunu alır. Eğer grup sessiz kalarak seansa başlamayı reddediyorsa bu direncin de anlamını analiz etmek gerekir.
Yaygın şekilde kullanılan bir açılış tekniği terapistin hastalara her gün nasıl hissettiğini sormasıdır. Bu şekilde terapist herkesle duygusal olarak ilgilenmiş olur. Fakat bir dezavantajı oturumun geri kalanında plan olmamasından kaynaklı değişime de yönlendirmemesidir.
Irvin Yalom’a göre bir oturuma başlamanın en etkili yolu her üyeden o oturum için kısa, bireysel bir gündem belirlemesini istemektir. Gündem özellikle üyenin değişmesini istediği konuları kapsamalıdır, gerçekçi olmalıdır. Eğer ki kişilerarası konulara odaklanan ve gruptaki diğerlerinin de katılabileceği bir gündemse en verimli şekilde sonuç alınabilir. Bu bakış açısından en iyi gündemler; bireyin işlevselliği için önemli olanlar, bireylerarası ilişkilerle ilgili olan ve şimdi-ve-burada olarak çalışılabilenlerdir.
Gündem belirlemede üç temel adım vardır.
- Üye değiştirmek istediği bir özelliği tanımlamalıdır.
- Üye yakınmasını bireylerarası ifadelerle biçimlendirmelidir.
- Bu bireylerarası yakınmalar burada-ve-şimdi sonuçları olan hale dönüşmelidir.
Grup Terapisinin Mekânsal & Zamansal Yapısı
Tutarlı olan ve tanımı net mekânsal sınırlar kişilerde içsel dengenin oluşmasını sağlar. Bu konuda dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır.
- Oda uygun büyüklükte olmalıdır.
- Odanın kapısının kapanıyor olması tercih edilmelidir.
- İdeal oturma düzeni çember şeklinde olmalıdır. Kişiler birbirinin yüzünü görebilmelidir.
- Oturumlarda üyelerin geç gelişi ve erken gidişi olabildiğince engellenmelidir. İdeal olan her üyenin seans başlamadan önce hazır bulunmasıdır.
- Geç gelenler için mazeret ne olursa olsun gruba almama politikası izlenmesi grup terapisinin verimi açısından faydalı olmaktadır. Bu grubun bütünlüğünü sağlamak açısından önemlidir. Bunun avantajı ise terapistin grubun zamanına değer verdiğini ve ondan maksimum verimi istediğini göstermesidir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise terapistin kişiye amacının onu reddetmek olmadığına dair güvence vermesi, grubun kurallarını tekrar hatırlatması ve bir sonraki toplantıya davet etmesi olmalıdır. Geç gelenlerin alınmamasının bir diğer avantajı ise girişin önünde engeller olduğunda, kişinin gruba girmek için çaba harcaması gerektiğinde onun gruba girme arzusunun arttığını gösteren çalışmaların fazlalığıdır. Kişinin beklentisi bu durumlarda artmaktadır.
- Üyelerin grubu erken terk etmeleri de mümkün olabildiğince önlenmelidir. Bununla baş etmek aslında daha zordur. Çünkü bazı kişiler yapıları gereği bu durumlarda kaygı yaşarlar. Bu sebeple terapist seans başlamadan önce huzursuz olduğunu gördüğü danışanlara oturum boyunca odada kalmakla ilgili ne hissettiklerini sormalıdır. Eğer hastanın huzursuzluğu aşırı ise belki sonraki oturumlara katılmasını ya da grubu uzaktan izlemesini teklif edebilir. Eğer kişi bir şeylerden rahatsız olup oturumu terk ettiyse terapist bunu da terapötik bir anlamda yorumlayabilir.
- Grubun belirlenen zamanda sona erdirilmesi önemlidir. Bu sınırlama da genel anlamda yararlıdır. Zaman zaman grupta çok önemli bir konu ele alınıyorsa birkaç dakika eklemek faydalı olabilir. Ancak kişiler için tutarlı bir yapı oluşturmak için grubun zamanında başlaması kadar sona erdirilmesi de önemlidir.
GRUP TERAPİSİNDE OYUNLAR
Grup terapisinde, bir veya daha fazla terapist benzer problemleri olan kişilerle çalışır. Üyeler açısından diğerleri ile iletişim kurmak hem onlara umut aşılayan hem de yalnız olmadıklarını hissettiren bir durumdur. Bu tür sosyal iletişim aynı zamanda kişilerin diğerleri ile iletişimlerini de güçlendirir. Bu zamanlarda birçok psikolojik problem için grup terapi seansları yapılmaktadır. Ve etkinlikleri çeşitli araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Bu etkinliği sağlayan en büyük etmen de kişilerin yaşadığı ait olma hissiyatı ve problemlerin başkaları ile birlikte üstesinden gelme, motive olma dürtüsüdür.
Grup Terapi Aktiviteleri
Eğlenceli grup terapisi aktiviteleri üyelere kendi problemlerini unutturur. Bunun yanı sıra bu aktiviteler onlara diğerleri ile birlikte grup olma ve sorunlarla mücadelede yalnız olmama hissiyatı verir. Üyeler kendi problemlerini paylaştıklarında , diğerleri bunlarla başa çıkmak için etkin yollar öğrenebilir. Grup terapisinde öncelikle buz kırıcı oyunlar oynanır. Daha sonra üyeler arasında güven ilişkisini kurmak ve onlara öz farkındalık kazandırmak için oyunlar düzenlenir. Grup oyunları üyelere kendi davranışları ile mücadele etmeyi ve hayatlarına farklı açılardan bakmayı öğretir.
Popüler Buz Kırıcı Oyunlar
Parça Ol
Bu oyunda, grup alt gruplara bölünür ve her üye kendi grubuna bir isim bulur. Her üye bu ismi neden seçtiğine dair bir açıklama getirmelidir. Bu da üyelere kendini açıklama fırsatı verir.
Pim-pom
Bu da bir başka grup terapi aktivitesidir. Üyelerin çember oluşturması istenir. Sonra herkesten yanındakinin ismini söylemesi istenir. Terapist kişilere rasgele şekilde gider pim veya pom der ve o kişi pim ise sol, pom ise sağındakinin adını söyler. Üyeler çemberde sık sık yer değiştirir ve böylece herkes herkesin adını öğrenmiş olur.
Güven İnşa Edici Oyunlar
Gözler Bağlı
Bu oyun üyelere ilişkilerde güven oluşturmayı öğretir. Terapist grubu ikili parçalara böler ve her gruptan birinin gözlerini bağlar. Gözleri bağlı olanın eline bir tebeşir verir. Çiftinin görevi ise gözleri bağlı olan kişiyi tahtaya anlamlı bir şey çizmesi konusunda yönlendirmektir. Seans sona erdiğinde terapist her bir çifte iletişimlerini, karşılaştıkları problemleri sorar. Bu da kişilerin kendi yaşamlarındaki ilişki problemlerini anlamlandırmalarına yardımcı olur.
Yakınlaşmak İçin Dans Et
Duygusal problemlerle boğuşan veya ilişkilere inancını kaybetmiş danışanlar için dans etmek harika bir oyundur. Terapist öncelikle bir gazete alır bunu yere serer. Rasgele iki kişiden bu sayfanın üzerinde dans etmelerini ister. Her bir danstan sonra gazete kağıdı yıpranır. Gazete kağıdı yıprandıkça dans eden kişiler kağıdın dışına taşmama kuralı olduğundan daha yakın dans etmek zorunda kalır. Seans bitiminde terapist üyelere kendilerini yakınlaşmak konusunda nasıl hissettiklerini sorar.
İçgörü ve Farkındalık Oyunları
Bilinmeyen Dilek
Terapist her danışandan bir kağıda dileklerini yazmalarını ve isimsiz olarak bu kağıtları belirlenmiş bir kutuya atmalarını ister. Her dilek toplandıktan sonra kutu herkesin önüne getirilir, her üye içinden bir kağıt seçer ve o dileği sanki kendi dileğiymiş gibi okur. Daha sonra terapist bunun nasıl hissettirdiğini sorar. Bu oyun her üyenin dileklerini ifade etme fırsatı bulması ve diğer kişilerin bu dileklere nasıl davrandığını görmesi açısından faydalıdır. Aynı zamanda empati duygusunun gelişmesine katkıda bulunur.
Düğümü Çözme
Bu oyunda da grup daha küçük parçalara bölünür. Her birinden çember içinde olmaları ve el ele tutuşmaları istenir. Üyeler birbirlerinin ellerini kaldırarak ve iç içe geçirerek karmaşık bir düğüm yaratırlar. Daha sonra her bir küçük grup hala el ele tutuşurken, diğer grupların ‘düğümlerini’ çözmeye çalışır. Bu egzersiz bir grup birlik olarak problem çözme üzerinde çalışırken diğer grubun grup çalışmasını ve bütünlüğü öğrenmesine yardımcı olur.
Bu grup oyunları temelde sosyal iletişimi teşvik eder. Üyelerin birbirleri ile deneyimlerini paylaşmalarını, teklif etmeyi ve destek almayı öğrenmelerini sağlar. Grup terapisi aynı zamanda terapiste her bir üyenin davranışını bireysel olarak gözlemleme imkanı da verir. Bu şekilde terapist onların bireysel problemlerine iyi gelecek stratejiler de üretebilir.
Kaynak
Yalom, I. (2003). Kısa Süreli Grup Terapileri, Kabalcı Yayıncılık: İstanbul